18 Ekim 2017 Çarşamba

SERVER DEMİRTAS HAYRANLIGI

Devrim Erbil atölyesinde eğitim alan sanatçının, bugün Bozlu Art Project Nişantaşı'ndaki Hayal Makinası aslı sergisini görme ve kendisi ile konuşma fırsatı buldum. Sergi 21 Eylül - 22 Ekim tarihleri arasında görülebilmektedir.

Sanatçı yapıtlarında mekanik kurgunun ötesinde adlandırdığı, kendi deyimiyle ''Hareketli  Objeler'' dediği heykelleriyle, mekan, hareket, sonsuzluk ve durağanlık kavramları üzerinde düşünmemizi amaçlamaktadır. Çağdaş yaşamın rutinliği içinde monotonlaşan insanların duyguları, sanatçının mekanik heykelleri ağır çekime alınarak, etkileyici bir gerçekliği izleyiciye aktarmaktadır. Heykellerinin oluşum aşamasında kullandığı bisiklet freni, otomobil cam sileceği vb. malzemeler mühendislik ile bir araya gelerek hareketi oluşturuyor. 

En popüler mekanik heykeli ile başlayalım;

''At'' adlı hiperreaslist heykeli üzerinde iki buçuk yıl çalışmış olan sanatçı, '' Sanat emek, yoğunlaşma ve sabır demektir.'' diyerek bunun en güzel örneğini bu  heykelinde göstermiştir.İç dünyasının ve kendisinin durağanlıktan ve monotonluktan bıkkınlığını heykelleriyle anlatan Demirtaş, At heykelini yaparken nelerden etkilendiğinden de bahsetti;
  - Atlarla ilgili bir video izliyordum ve oradaki atlardan birinin yüzündeki ifadesinden fazlasıyla etkilendim. Bunu gerçeğe dökmem ise büyük sabır, araştırma ve çalışmayla gerçekleşti. Anatomisini beğenmeyip sürekli düzeltmeler yaptım. Hiç bir zaman eserin tam bittiğini düşünmeyiz, 10 yıl sonra görsem bile gene müdahalede bulunurum (Demirtaş, 2017).

Parlayan ışık altında melek gibi duran at anatomisi, heykele 1 dakika boyunca bakmama ve büyülenmeme sebep olmuştur. Çünkü yüze verilen duygu o kadar doğrudur ki bir anda bağ kurmaya başladığımı farkettim. Işık altında etrafı karartacak cinsten bir etkisi vardı heykelin. Duru, öz, içten ve dostça,yani atın gerçek özü aslında ve Demirtaş'ın bunu çok iyi gözlemlediğini hissetmekteyim.



Beni etkileyen bir diğer heykeli ise, ''Sırt'' adlı mekanik heykeli;

İnsan anatomisinin ağır çekimini bize izlettiren sanatçı sanki bize, minik ayrıntıların aslında ne kadar yoğun duygular içerdiğini göstermeyi amaçlamaktaydı. Bir an can çekişen bir beden belirdi karşımda, daha sonra ise insanın ne kadar mükemmel ve saf olabileceği... 


Sanatçının kendini anlatırken ki heyecanı, merakı, paylaşma isteği, egosuzluğun verdiği içtenlik beni etkileyen diğer faktörlerdir. Sanatçıyı dinlemem ve tanımam heykellerine onun gözüyle bakabilme olanağı sunmuştur, ''Sanatla bir olmak içsel bir deneyimdir'' diyerek kendimizi farketmemizi, herşeyi yapabilecek bir beyine sahip olduğumuzu ve her insanın bir sanatçı olduğunu vurgulamıştır, aynı zamanda tecrübe ve fikirlerini de bizimle paylaşmıştır.

Bozlu Art Project Nişantaşı şubesini Ali Alışır ve Evren Erol sergisini ziyaretimde gözlemlemiştim. Mekanın kullanımı ve sadeliğinden hoşlanmamla birlikte, ilk defa Beyaz Küp kavramı üzerinde olan sanat galerileri arasında, ön yargımı kıran bir sanat galerisi olduğunu itiraf etmekteyim. Bunu, izleyiciye sunulan eserlerin kalitesi ve özgünlüğü ile bağdaştırmaktayım. Mekanın geri planda kalarak eserler ile bütünleşerek beni rahatsız etmemesi, yeni özümsediğim bir duygudur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SUSIE MACMURRAY

GARİP MEYVE...  AKBANK SANAT  Akbank Sanat 25. yıldönümü kapsamında İngiliz sanatçı Susie MacMurray 'i ağırladı. Küratörlüğünü Ha...